Merak etmeyin uzun uzadıya turşu tarifi verecek değilim, zaten hemen herkes yapmasını bilir, öyle zor bir şey de değildir.
Evimizin çok daha kalabalık ve çocukların daha iştahlı olduğu dönemlerde ben de çeşit çeşit kış hazırlıkları yapardım. Ama gençler doğdukları yeri bırakıp doydukları yerlere gidince, kalanlar da tuza şekere dikkat etme dönemine girince, artık turşu - reçel benzeri işler de kalmadı.
Geçenlerde komşum, köydeki bahçesinden misler gibi domates, salatalık ve birkaç çeşit biber getirdi. Bayıla bayıla yedik elbette ama biberlerin bir kısmı acı çıktı. Bizde acı yiyen yok ama atılmaz ki. Bilecik'teyken öğrendiğim Tepik turşusunu hatırladım. Bir-iki avuç biberi turşu olarak değerlendirmenin herhalde en pratik yöntemi ;
Biberleri yıkadım, saplarını kısalttım,
bir-iki yerinden deldim ve yarım litrelik
pet şişelere doldurdum. Dolması da
şart değil, ne kadar varsa. Aralarına
birkaç diş sarımsak kattım. Her şişeye
1 tatlı kaşığı kaya tuzu, 1 çay bardağı
sirke, 1 çorba kaşığı sıvı yağ koydum
ve sıkıca kapağını kapattım. Bu konan
sıvılar şişeyi tepesine kadar doldurmuyor ama bu turşunun özelliği tam da burada. Mutfağın bir kenarına yere yatırarak koydum. Gelip geçtikçe ayağımla tepip şişenin dönmesini sağladım. Teptikçe şişedeki az sıvı bütün biberlere etki etti ve kısa zamanda sarardılar yani turşu oldular.
Misafir gelince, kısır veya mercimek
köftesinin yanında iyi gider.
Gelelim semender hikayesine...
Bugüne kadar alışılmış- alışılmamış onlarca hayvan türüyle aynı ortamda yaşadım. Hepsini saymayayım, sadece aralarında bir de Vietnam'lı makak maymunumuz olduğunu söylemekle yetineyim. Tatlı Rosi çok akıllı ve sevimliydi. Ama bugüne kadar evimde bir semender bulunmamıştı. Hamdolsun o da oldu.
Apartman komşularımızdan bir aile bu ara tatile gittiler, giderken de sevgili semenderlerini bize emanet ettiler. Yani suda ve karada yaşayabilen bir kertenkele. Bir cam fanusta yaşıyor ve sabah akşam yem verilmesi gerekiyor. Onlar ara sıra çıkarıp ellerinde tutuyor ve seviyorlar, benim hiç öyle bir niyetim yok. Hatta fanusun küresel yapısından dolayı dışarı çıkamadığını söylemelerine rağmen özellikle geceleri fanusun üzerini bir kitapla kapatıyorum, ne olur ne olmaz....
( Nihal Erpeden Hanımın uyarısı üzerine, artık üzerine kitap değil, süzgeç kapatıyorum.)
Adı Rıfkı...
Bu turşunun yapımını ilk defa duyuyorum,aslında tam benlikmiş mutfağa yere koysam bizim oğlanlar teper durur şişeleri :)
YanıtlaSilTarifi merak ettim deniycem,elinize sağlık.Sevgiler...
İşin en önemli kısmını halletmişsin Nur'cuğum :) Dene, çok kolay ve başarılı sonuç veriyor. Sadece, kaya tuzu kullanmaya dikkat et.
SilSevgilerimle
İlk evlendiğim sene kulaktan dolma bilgilerle turşu kurdum, tuttu, yedik. Ertesi sene bendeniz kendine güvenen, başarılı bir turşu ustasıydım artık ve bolca malzeme alıp turşu kurdum, hepsi çöktü atıldı:) Bu yüzden korkarım azıcık. Yine de böyle küçük küçük kurmakta fayda var. Semendere gelince, insan eş dost hatırına semendere de katlanıyor değil mi? Ama sizin MAYMIN da iddialıymış:)) Sevgiler, selamlar.
YanıtlaSilNurten Hanım, bu devirde birkaç iyi komşu bulunca böyle ufak tefek işler hiç sorun olmuyor. Kaldı ki yerine göre onlar da benim nazımı çekiyorlar.
SilOooo şimdi fark ettim kaya tuzu! Ayrıca hafızaya da kaydettim:)
YanıtlaSilNurten Hanımcığım, yıllar önceki başarısız turşu için üzüldüm ama bu sizi yıldırmasın.
SilTurşu yaparken dikkat edilecek birkaç husus var.Bunları yerine getirince olmaması için bir sebep kalmaz :
1- Mutlaka kaya tuzu ( Sofra tuzlarındaki kimyasallar sebzeleri eritir.)
2- Şişenin ağzı sıkıca kapanacak ( ve günde birkaç defa yuvarlanacak )
Normal turşu yaparken de bunlara ilaveten ;
3- Mutlaka içme suyu ( Çeşme sularında da klor v.b. kimyasallar var.)
4- Sebzeler çatalla birkaç yerden delinecek ( Tuzun içine işlemesi için.)
5- Kavanoz v.b. de turşu kurarken, sebzelerin turşu suyunun üstüne çıkmaması lazım. Asma, kereviz v.b. dallarla sebzenin suyun altında kalması sağlanmalı.
Siz 1. ve 2. maddelere göre benim turşuyu deneyin, su olmadığı için erime riski yok zaten, memnun kalırsınız.
Anılarınızı paylaştığınız için sağ olun, paylaştıkça birbirimizden çok şeyler öğreniyoruz.
Sevgilerimle
Turşu tarifi pek güzel de ben semendere takıldım.
YanıtlaSilKitap kapatma üstüne, o kadarcık havayla fenalık gelir hayvancağıza. Sineklik gibi, eski tül perde gibi bir şeyle kapat noooolur
Nihal Hanım,
SilAslında ben de bu konuda tereddütlüydüm o yüzden üzerini tam kapatmıyordum, iki kenardan biraz boşluk bırakıyordum. Ama siz uyarınca hak verdim ve pirinç süzgeciyle kapattım şimdi.
Uyardığınız için çok sağ olun, sevgiler.
bu turşuyu ilk kez duydum evdeki azıcık sebzeyle hemen yapılıvermesi hoşuma gitti, teşekkürler, ellerine sağlık.
YanıtlaSilAynen, bizim gibi turşu tüketmeyenler için çok pratik bir sebze değerlendirme yöntemi. Turşu seven misafir gelince de el altında bulunması hoş oluyor.
SilÇok teşekkürler ve sevgiler
ellerine sağlık canım bizde eşim cok sever turşuyu ama hiç tutturamadım gitti ilk bir ay cok güzel sonrasında ise eriyor bi yerlerde hata yapıyorum ama nerde cözemedim banada beklerim sevgiler
YanıtlaSilİyi ki geldin, sağ ol.
SilYukarıdaki yorumları okursan, turşu için birkaç püf noktası vermiştim. İşine yarayacağına inanıyorum.
Gelirim elbette.
Bana da gelin ama acı turşuyla. Nam nam - Bayılırım :D
YanıtlaSilSalamanderler çok özel hayvanlardır, ölümsüzlük simgesidirler ve çıplak gözle de nadir görülürler. Soyları tükenme listesinde bildiğim kadarıyla.
Keşke doğada olabilseydi o da :(
Ha ha, istediğiniz turşu olsun ! E sadece turşuyla olmaz, yanına da bir şeyler yaparız, aman da ne güzel olur :)
SilEvde bakılan bütün hayvanlara hep acırım, bitkilere de. Uzuun yıllar önce annemle Mersin'e gitmiştik. Grup halinde Mersin sokaklarında gezerken annemin ortalarda olmadığını fark ettim. Biraz geriye dönünce, bir bahçedeki kocaman bir ağaca bakarken buldum. "Bu ağaç tanıdık geliyor ama bir türlü çıkaramadım." deyince ben de baktım ; Evde yetiştirdiğimiz Kauçuk veya Latincesi ile Ficus ağacıydı. Anneme de söyleyince "Vah vah, doğada böyle büyüyebilen bitkileri evde saksılarda yetiştirip eziyet ediyormuşuz. " dediğini hiç unutmam.
Selam ve sevgilerimle
tepik turşusu ne değişikmiş, hani bu yöntemle sele zeytin yapılıyor ama bunu duymamıştım. İşten güçten ara vermiştim mutfak işlerine ama bu aralar pek hamaratlaştım, konserve halinde soslar bile yapıyorum, denerim bu tarifinizi çok teşekkürler:)))
YanıtlaSilAma rıfkı beni bir fena yaptı şimdi:))) benim sürüngenlere karşı garip bir his oluşuyor içimde nedense... Çok sevimli bir hayvancık ama sorun bende; yazlık evimize kertenkele girince yatağın üstünde beklerim o derece bi garip olurum:)))
Melis'çiğim, aslında bu işler sana pek de uzak olmamalı ama bazen insana ayrı bir şevk geliyor, değil mi :) Maşallah !
SilRıfkı' ya gelince, benim de senden farkım yok ama hatır işte. Neyse ki misafir, yakında gidecek.
Bir şey değil, oğlum benimle dalga geçiyor : "Ben o kadar köpek istemiştim, kabul etmedin, şimdi kertenkele mi bakıyorsun." diyor...
İlk defa evde bir semender bakıldığını görüyorum.değişik bir zevk olsa gerek. Rıfkıya selamlar:)size sevgiler
YanıtlaSilBence de... Rıfkı'nın sahibi ailenin kızı her türlü hayvana çok düşkün, sokaklarda kedi köpek peşinde koşuyor. Anne baba karşı çıkmasalar ev çoktan hayvan barınağına dönerdi. Veteriner olmak istiyor. Okul için ödev yapacağım diye emrivaki yapmış, Rıfkı eve yerleşmiş.
SilİŞte böyle :))
yaz turşusu aman eşim çok sever
YanıtlaSilEllerine sağlık
Sevgiler
:)) Çok teşekkürler.
SilTepik turşunu ilkkez duyuyorum. Kesinlikle denenmeye değer. Acıyı severim, kısır veya mercimek köftesiyle de harika gider gerçekten. Az olan biberleri hakikatten değerlendirme yöntemi bence de.. Bu güzel tarif için çok teşekkürler aklımda bulunsun çok iyi oldu bu..
YanıtlaSilRıfkı ya gelince, ben de etkilenirim öyle çok aşırı hızlı hareket eden hayvanlardan nedense ürkerim biraz, kertenkeleler de öyledir ya suda da yaşayabilen semender de ilginç geldi. Nihal Hanım haklı;) üstüne süzgeç koymakla çok iyi etmişsiniz. Maymun mu dediniz bu arada. Bir araya gelince konuşalım inşallah bunları:)) uzun uzun.. Sevgi ve selamlarımla:).
İşleriniz daha müsait olduğu bir zamanda bir hafta sonu bir araya gelsek de, kısırlar, börekler, acılar...günü yapsak.
SilRıfkı için üzülüyorum aslında. Hayvancık doğal ortamında olsa herhalde daha mutlu olurdu ama onun kaderi de böyleymiş. Porsuk'a bıraksalar yaşar mı acaba.
Şu hazırlandığınız program geçsin de, yine görüşelim inşallah :))
Sevgilerimle
tepik neki dedim:)))))))))))))
YanıtlaSilaynı tarifle zeytin tatlandırıyorum bende onun adıda tepikleme zeytin olacak o zaman:))
ellerine sağlık bunu mutlaka deneyeceğim görünsü bile şahane afiyetle tüketin.
Evet, başkalarından da duydum, zeytin de böyle yapılırmış. Belki de zeytindeki usulü turşuya uygulamışlardır.
SilDenerseniz memnun kalırsınız, üstelik çok kolay.
turşular güzel görünüyor... semender için de üstünü kapatmak harika fikir.. bizimki kaçıp akvaryumdan öldü.. bulana kadar evin içinde nereden çıkacak korkusu yaşadığımı unutamam...
YanıtlaSilAman aman, hem hayvana yazık hem bakana. Üzerini pirinç süzgeciyle kapatıp rahat uyuyordum. Neyse ki sahipleri tatilden döndüler de Rıfkı evne gitti.
Sil