İZMİR GÜNLERİM
Bu aralar İzmir'deyim. Havalar tam bana göre, ne çok soğuk ne çok sıcak. Deniz kenarında uzun yürüyüşler yapıyorum. Usul usul gezinenler, ciddi ciddi koşanlar, köpeklerini gezdirenler, banklarda oturanlar, balık tutanlar, bisiklet binenler, selfie çeken kızlar...
Hele bir tane balıkçı vardı, beni hayretler içinde bıraktı. Hemen hepsi oltanın başında saatlerce bekleyip güç bela 1-2 balık yakalarken, bu 1 dakika içinde 2 tane 30-40 cm lik balık yakaladı. Üstelik oltasında yem falan da yoktu. Adeta denizi kokluyor veya sudaki hareketleri mi gözlüyordu bilmiyorum ama oltayı uzaklara fırlatmasıyla balıkla birlikte çekmesi bir oluyordu. Her işin ustası var elbet...
Göztepe, Küçükyalı semtinde eskiden kalabilmiş, yıllara direnmeye çalışan taş evler var. Bazıları nispeten sağlam kalabilmiş, bazıları ise sadece birkaç dış duvarı ile direnmeye çalışıyorlar.
Biliyor musunuz ki, binalar içinde yaşayan insanlarla ayakta duruyorlar. İçinde yaşam olmayan binalar, ne kadar sağlam inşaa edilmiş olsalar da eskimeye ve yıkılmaya mahkümdurlar.
Restore edilen, okul veya konut olarak kullanılan binalar da var.
Ne kadar özgün ve karakteristikler, değil mi. Keşke daha çok eski bina layıkıyla korunabilmiş olsaydı.
İzmir'in imbatıyla hepinize selam ve sevgiler gönderiyorum.
Güzel bir İzmir turu oldu benim için. Ne güzel fotoğraflar çekmişsin..
YanıtlaSilBenim de tarihi yapılara karşı oldukça büyük bir hayranlığım var. Hatta evimin sokağında yaklaşık 200 yıllık yıkılmaya yüz tutmuş bir ahşap ev var ki gözümü alamıyorum ondan. Tam bir virane aslında. Hatta emlakçının söylediğine göre içinde periler bile varmış :)) perili köşk taktım adını. Hayalim o evi satın alıp restore etmek ama satmıyorlar maalesef. İçinde kimbilir ne hayatlar ne aşklar yaşandı değil mi?
Biz mimarların mesleki deformasyonu işte, insan değil bina resmi çekeriz :)
SilHep de perili olur o köşkler :)) Boğazda Yılanlı yalı vardır mesela ; Zamanının ileri gelenlerinden biri yalıya alıcı olmuş, almaktan vazgeçsin diye "yılan var" yalanını uydurmuşlar.
Keşke eski ve değerli olan şehir dokusu korunabilseydi de yeni yerleşimler ayrı bir alanda yapılabilseydi. Mesela Roma'ya gidip tek yeni bina görmeden dönülüyor.
Sizin Perili köşk de keşke sizin gibi, onu çok severek ayağa kaldıracak ve zevkle içinde oturacak birinin eline geçse. Ama muhtemelen miras sahipleri arasında anlaşmazlık vardır. Yerine apartman yapılsa kim bilir kaç daire çıkar oysa köşk olarak kullanabilmesi için çok ciddi masraf ve çaba gerekecektir. Neye değer verdiğinize bağlı.
Aaaa İzmirde misiniz? Ne hoş zamanınız olursa sizinle karşılıklı bir kahve içmek isterim doğrusu !
YanıtlaSilHoşgeldiniz şehrimize !
Böyle düşünmeniz ve nazik davetiniz için çok teşekkürler. Ben de sizinle görüşmeyi çok isterim.
SilBirkaç gün içinde dönüyorum ama oğlum burada yaşadığı için ara sıra geliyorum İzmir'e. İnşallah bir dahaki sefere bir buluşma ayarlarız.
Ben de Eskişehir'e beklerim, denizimiz yok ama görülecek çok yerimiz var :)
ah nasıl özledim ben orayı bir bilseniz...
YanıtlaSilÖzlenmeyecek gibi değil, gerçekten de :)
Silİzmir'i nasıl özlemişim! benim için de o güzel havasını içinize çekin ve gezin Nowa Hanım:)))
YanıtlaSilEski evlerle dolu sokakları gezmeyi çok seviyorummmm ve fotoraf çekmeye doyamıyorum zaafım var eskiye:)))
İyi gezmeler diyorum
sevgiler
Aynen yapıyorum Melis'çiğim :)
SilEskiler, günümüzdekilerden çok farklı, kişilikli, adeta kendi ruhları var. İnsanı cezbeden bu. Şimdi sefer tası gibi kat kat apartmanlarda oturuyoruz. İnsanların hiç biri diğerine benzemiyorken, evlerimiz neden birbirinin aynı olsun ama maalesef...
Ayy ne yaptınız siz şimdiii;) tatlı yeğenim ve kız kardeşim tüttü burnumda:))). Fotoğraflar her şeyi anlatıyor, İzmir sevilmeyecek gibi mi? Çok seviyor ve beğeniyorum. Görüşmek dileğiyle;) sevgiler.
YanıtlaSilHandan' cığım her yerin kendine göre güzel özellikleri var ama İzmir ayrı güzel. İnşallah kız kardeşinle ve yeğeninle en kısa zamanda hasret giderirsiniz.
SilSevgi ve selamlarımla