Ucuna püskül takmaya sıra gelince durakladım. Elimdeki püsküller, bu hafif tülün yanında epey ağır kalıyorlardı. Üstü kaval, altı şeşhane gibi bir görüntü ortaya çıkıyordu. Ben de kendi püskülümü kendim yapmaya karar verdim.
Tülün kumaş kenarını incecik kesip çıkartmıştım. Kağıttan yaptığım ince bir külahın üzerine bu kumaş kenarını helezonik sarıp elimde diktim. Ek yerlerine de simli kordon dolandırıp diktim.
Artık uyumsuz olma ihtimali yoktu, hepsi aynı kumaşın parçaları çünkü.
___________________________
Altı kaval üstü şeşhane :
Parçaları birbirine benzemeyen ve uygun olmayan, dolayısıyla bir işe yaramayan aparatlar hakkında veya giyim kuşam konusunda birbirine uymayan ve yakışmayan kıyafetler için altı kaval üstü şeşhâne deyimini kullanırız. Buradaki şeş-hâne kelimesinin İstanbul'da bir semt adı olan Şişhane ile herhangi bir alâkası yoktur ve Şişhane söylenişi yanlıştır. Çünki şeş-hâne diye namlusunda altı adet yiv bulunan tüfek ve toplara denir. Yivler mermiye bir ivme kazandırdığı için ateşli silahların gelişmesinde önemli bir yere sahiptir. Evvelce kaval gibi içi düz bir boru biçiminde imal edilen namlular, yiv ve set tertibatının icadıyla birlikte fazla kullanılmaz olmuş ve gerek topçuluk gerekse tüfek, tabanca vs. ateşli silahlarda yivli namlular tercih edilmiştir. Merminin kendi ekseni etrafında dönmesini ve dolayısıyla daha uzağa gitmesini sağlayan yivler bir namluda genellikle altı adet olup münhani (spiral) şeklinde namlu içini dolanırlar. Altı adet yiv demek, namlunun da altı bölüme (şeş hâne = altı dilim) ayrılması demektir ki halk dilinde şeşâne (şişane değil) şeklinde kullanılır.
Bu izahtan sonra üstü kaval, altı şeşhâne biçiminde bir silah olmayacağını söylemeyi zaid addediyoruz. Çünki kaval topların attığı gülle ile şeşhânelerden atılan mermi farklıdır. Keza kaval tüfekler ile fişek atılırken şeşhane namlulu tabancalardan kurşun atılır. Bu durumda bîr silah namlusunun yarısına kadar kaval, sonra şeşhane olması da mümkün değildir. Ancak yine de vaktiyle bir avcının, yivlerin icadından sonra çifte (çift namlulu) tüfeğinin kaval tipi namlularının üst kısımlarını teknolojiye uydurmak için şeşhâne yivli namlu ile takviye ettiğine dair bir hikâye anlatılır. Hattâ bu uydurma tüfek öyle acayip ve gülünç bir görünüm almış ki diğer avcılar uzunca müddet kendisiyle alay etmişler ve "Altı kaval üstü şeşhâne / Bu ne biçim tüfek böyle" diyerek kafiyelendirmişler. O günden sonra halk arasında bu hadiseye telmihen birbirine zıt durumlar için altı kaval üstü şeşhâne demek yaygınlaşmış ve giderek deyimleşerek dilimize yerleşmiştir.
Kaynak: Sabah gazetesi
Çok güzel! Zaten bayılıyorum runnerlara :)
YanıtlaSil:)) Teşekkürler.
SilÇok şık olmuş, püskülü de çook orijinal, ellerine sağlık..
YanıtlaSilBeğendiğinize çok sevindim, teşekkürler.
SilRunner çok güzel olmuş, ne güzel değerlendirmişsin :) Paylaştığın bilgi için de çok teşekkürler :) Çünkü ben şişhane diyerek kullanırım hep, yanlış biliyormuşum. ;) Ayrıca şeşhane nin bir silah türü olduğunu da bilmiyordum :))) Ay ne cahilmişim ben yaaa :))
YanıtlaSilSevgiler :)
Estağfurullah, cahillik olur mu. Günlük hayatta sık sık kullandığımız birçok deyim veya atasözünün tam anlamını veya çıkış hikayesini çoğumuz bilmiyoruz. Kalıp halinde kullanıla gelmiş, öylece devam ediyor.
SilBen merak edip araştırıyorum bazen, çok ilginç hikayeler çıkıyor. :)
Çok güzel olmuş elinize sağlık bende de var böyle bir parça bana da fikir oldu teşekkürler.
YanıtlaSilİşinize yaradığına, fikir verdiğime sevindim :) Hadi size kolay gelsin !
SilCok guzel olmus.Emeginize saglik:)
YanıtlaSilTeşekkürler Derya'cığım :)
Silharika, nefis bir örtü olmuş, bu tarz geri dönüşümleri seviyorum:)))
YanıtlaSilGeri dönüşüm değil de, kalan ufak bir parçanın değerlendirilmesi aslında. Çok teşekkürler :)))
SilRunir cok chic olmus, tulun desenide guzelmis ama:) Puskulu bu sekilde dusunmen de iyi fikir, bunu yaparkende bir deyimin yanlisini ve dogrusunuda ogrenmis olduk. Ama her ne kadar sishane degil desekte dil aliskanligi ile birmuddet daha boyle devam eder:) Bak sen bile el aliskanligi ile
YanıtlaSil2 yerde sishane diye yazmissin.:)) Aliskanlik azizim aliskanlik :)
Bak simdi tulleri dusurdun aklima:) Allah tan cok yok:))
:))) Dikkatle okuduğun anlaşılıyor Mevlüde'ciğim. O iki tane şişhane, Sabah gazetesinden yaptığım alıntının içinde yer alıyor, alıntı ya aynen kalsın, demiştim. Ama sen de haklısın, madem doğrusunu öğrendik, her yerde doğrusunu yazalım - düzeltilmiştir efendim :)
SilBu ara hızlısın, tülleri de aradan çıkartırsın sen :))
Runner çok hoş olmuş. Ben bu tarz çabalı işlerin paylaşılmasını seviyorum. Fikir veriyor, ufuk açıyor. Teşekkürler. Bir teşekkür de şeşhane için gelsin, çünkü ben de şişhane diye biliyordum, aslına bakarsan ne demek olduğunu defalarca merak etmeme rağmen araştırmayı düşünmemiştim bile.
YanıtlaSilBöyle işlerin fikir verdiğini, ufuk açtığını düşünmene sevindim. Çünkü bu tür işleri özellikle çok seviyorum, bana bulmaca çözmek gibi zevkli geliyor.
SilDeyimlerin, atasözlerinin çıkış hikayeleri bana hep ilginç gelmiştir. Fırsat buldukça araştırırım. Bir de, iletişim imkanlarının bugünkünden çok daha kısıtlı olduğu dönemlerde nasıl olmuş da bu kadar yaygınlaşmışlar diye de merak ederim.
Bak bunu da hiç düşünmemiştim:) Ama yöresel kelimelerin başka diyarlarda başka manalı kelimeler olarak kullanıldığını çok iyi biliyorum. Teyzemin komşusu çok komik bir kadındır. Bize kendi memleketinde ve Afyon'da birbirlerinden çok farklı anlamlarda kullanılan bir kelimeyle ilgili bir kaç anısını anlattı, yerlere yattık gülmekten. Korkma burada anlatıp, "çocukların ruhsal ve bedensel gelişimini engelleyen içerik" yayınlamaktan bloğunu kapattırmaya niyetim yok :) Hatta bir gün bir araya gelsek de anlatamam, o da ayrı bir yetenek ve genişlik istiyor :) Ay bir şeşhane bizi nerelere getirdi?
SilAramızda meşhur olmayan, sadece kendi çevrelerinde tanınan nice "Cem Yılmaz" lar var. Yöreler arasın daki farklılıkları fark edip olaylar arasında bağlantılar kurup mizah diliyle anlatabilmek her kula nasip olmaz, ö çok özel bir yetenek. Çok zeki insanların harcı.
SilGünlük konuşmalarımızda devamlı kullandığımız o kadar çok kalıp var ki. Altlarında çok ilginç hikayeler var. Hiç bir deyim, tabir durup dururken çıkmamış. Daha da tuhafı, çoğunu yanlış biliyoruz.
Sevgilerimle
Runneri çok beğendim ama püskülde süper bir fikir, tebrik ederim.
YanıtlaSilAh, beğendiniz mi, çok teşekkürler !
SilBence o parça kullanılabilecek en iyi şekilde kullanılmış ellerinize sağlık. En sondaki açıklama da süper çünkü ben şişhane diye biliyordum..
YanıtlaSilHep öyle biliyorduk Acan'cığım :))
SilSöz uçar yazı kalır, derler ya. Konuşurken kolay ama yazarken daha bir sorumlu hissediyor insan. Ben de yazmadan bir araştırayım, dedim. İyi ki bakmışım, öğrendiğimi de paylaşmak iyi olur, diye düşündüm.
Merhabalar :) Benim makyaj ile ilgili bir bloğum var dilim döndüğünce çabalıyorum :) Sizleride bloğuma beklerim :)
YanıtlaSilhttp://makyajligunler.blogspot.com.tr
Hoş geldiniz ! Hemen takibe aldım :)
SilÇok güzel bir değerlendirme olmuş.Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilSağ ol Feyza'cığım :)
Silen iyi şekilde değerlenmiş çok şık olmuş eline sağlık
YanıtlaSilTeşekkürler :))
SilPüskül zarif olmuş:)
YanıtlaSilDeyimin anlamını öğrenmiş oldum. Teşekkürler..
Yazmadan bir araştırayım dedim. Hikayesi ilginç gelince paylaşmak istedim. Teşekkürler.
SilÇok hoş , sizi takibe aldım, ben de beklerim ayrıca güzel bir çekilişim var, katılırsanız sevinirim :)
YanıtlaSilHoş geldiniz !
SilGüzel bir değerlendirme eline sağlık sevgiler
YanıtlaSilZiyaretin için teşekkürler. Benden de sevgiler.
Silrunerları cok sevıyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmm
YanıtlaSil:)) Rumnnerlar candır !
Sil