15 Haziran 2016 Çarşamba

TİŞÖRTTEN KAPI SÜSÜ NASIL YAPILIR ?

 Normal insanların eski, atık veya gereksiz olarak gördükleri eşya ve malzemeleri değerlendirip yeni bir şeyler yapmayı seviyorum ya, komşularım da alıştı, bana göstermeden bir şey atmaz oldular. Ancak benim onayımdan geçen eşyalar atılabiliyor :))
İşte yine bir gün, komşum birkaç tişört getirdi. Ufak delikleri ve çamaşır suyu lekeleri var, o yüzden giysin diye kimseye veremem, dedi. Cam bezi, toz bezi olarak da kullanmam, bunlardan bir şey olursa bırakayım, yoksa atacağım, dedi. Bırak, bir bakayım, dedim.
 Ziyan eder miyim diye düşünmeden kumaş doğramak çok rahatlatıcı, çok iyi geliyor insana, tavsiye ederim.
Bütün tişörtleri işte böyle ince şeritler şeklinde kesip renk renk yumaklar elde ettim. Onlardan iri ponponlar yaptım.
 Tişörtlerden artan ve önceden elimde kalan küçük parça kumaşlardan kalpler diktim ve süsledim.
Daire şeklinde kestiğim bir kartonu kumaşla kapladım. Ponponları silikonla üzerine yapıştırdım.
Bir parça kırmızı şifon kumaştan güller;




 Kurdela, dantel ve boncukla çiçek yaptım.
 Kalpleri bocuklarla birlikte alt tarafa ekledim
 Hızımı alamadım, kalpli süslemelere kapı kolunda da devam ettim. Şimdi hem benim hem komşumun kapısında birbirine benzer kapı süslerimiz var. Bir sonraki değerlendirmeye kadar bizde görüntü bu :))

12 Haziran 2016 Pazar

BALKAN GEZİSİ - SOFYA

Merhabalar! Bloguma daha çok vakit ayırmak istedikçe, araya hep bir şeyler giriyor. Çok şükür ki iyi şeyler. Bu yıl leyleği tarlada görmüştüm ama bir geziyorum, bir geziyorum... Havada görseydim nasıl olacaktı acaba, evlere gelmezmişim :))
 Baştanbaşa Balkan turuna gittik. Çok yoğun bir program, oldukça yorucu bir tempo ama bir o kadar da zevkli ve güzeldi. Harika bir rehberimiz vardı, o kadar çok şey öğrendim ki. Çok memnunum, çok !
 Gezi 9 gün, 7 gece sürdü. Her gün başka bir ülke, birkaç şehir ve başka bir otel. Kaç tane sınır geçtik saymadım ama pasaportum damgalarla doldu ve epey yıprandı.
 İlk durağımız Bulgaristan'ın başkenti Sofya idi. Elimden geldiğince fotoğraf ve video çekmeye çalıştım. İyi ki çekmişim, yoksa o tempoda nerede ne gördüğümü ve ne öğrendiğimi karıştırırdım. Şimdi sakin ortamda o fotoğraflara bakarken her şeyi tekrar hatırlıyor ve yaşanan eğlenceli olaylara bir daha gülümsüyorum.





 Yukarıdaki, Türk konsolosluğu binası. Aşağıdaki ise konsolosluğun üzerinde bulunduğu cadde ve hala "İstanbul yolu " adını taşıyor.
Bundan sonraki durağımız Bosna Hersek'in başkenti Üsküp olacak. Bu hamarat küçük kızı, Bulgaristan - Bosna Hersek sınırında beklerken gördüm :))