BORDO ÇİÇEKLİ KUTULARIM

İnsanların, hayvanların şanslısı olduğu gibi eşyaların da şanslısı oluyor. Bu kutuların binlerce arkadaşı çöpe giderken bunlar giyindi, süslendi ve sizlere poz verdi işte.

Belki mutfak tezgahı üstünde çay, şeker veya kahveye ev sahipliği yapacaklar;

Belki bir dosta giden mis gibi kurabiyelerin cici kutusu olacaklar.

Belki de tatlı bir kızın tokalarını bağırlarında saklayacaklar. Ama hep göz önünde olacaklar ve hep gözler üzerlerinde olacak.

Gününüz güzel, şansınız bol olsun!

Nowa dükkan için tık tık...

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN !

ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini  ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

K. ATATÜRK 20 Ekim 1927.

KÖMÜRDEN DAHA KARA GÜNLER

İnsanlığın, onurun, vicdanın, aklın uyanması için daha ne olması lazım ?

ANNELER GÜNÜ SÜRPRİZİM

Doğrusunu söylemek gerekirse yılın bir gününe sıkıştırılmış Kadınlar günü, Anneler günü gibi günlere hiç sıcak bakmıyorum. Anneler gününe alternatif Babalar günü de icat ettiler sözde ama buna babalar bile inanmıyor.Yılın bir günü kadınlar günü ise geri kalan günler erkekler günü mü ?
Daha da kötüsü, öyle bir günde hediye olarak küçük mutfak aletlerinden tut "annenin ne zamandır çok istediği" buharlı süpürge, kurutma makinesi veya derin dondurucu alınıyor. Anneye emektar hizmetçi muamelesi yapıldığını sadece ben mi düşünüyorum.
Ev halkı benim bakış açımı bildiği için böyle bir hataya düşmediler. Evden biraz uzaklaşarak yemyeşil bahçesi olan bir mekanda, baharın çiçekleri arasında, tatlı sohbet ortamında lezzetli yemekler yedik. Bundan iyisi can sağlığı.

Dilerim her günümüz İnsanlık günü olsun, giderek azalıyor çünkü.

LİLA YUMURTA SALATASI

 

         MALZEMELER

2 avuç ince doğranmış brokoli, soya filizi ve/veya istenen mevsim sebzeleri  

4 katı haşlanmış yumurta
1-2 su bardağı kırmızı pancar veya kırmızı lahana haşlama suyu

bir çimdik tuz 

mayonez

YAPILIŞI

Yumurtaları katı haşlayın, kabuklarını soyun ve derince bir kabın içine koyun. Üzerlerini örtecek şekilde kırmızı lahana veya pancar suyunu dökün ve oda sıcaklığında altı saat bekletin. Sonra yavaşça sudan çıkarın, kurutun. Yumurtaları ortadan zig zag şeklinde kesin. Salata için ince doğranmış brokoli, soya filizi ve/veya arzu edilen mevsim sebzelerini bir tutam tuz ve biraz mayonezle harman edin. 

Bereketiniz bol olsun, ağız tadınız hep yerinde olsun.

PANAMA KETEN SEHPA ÖRTÜSÜ

Ütü yaparken bu sehpa örtümü daha önce paylaşmadığımı fark ettim.

Epeyce yıllar önce keten etamin üzerine işlemiştim. Keten etaminin delikleri diğer etamin kumaşlara göre daha sık oluyor. Daha çok dikkat ve daha çok emekle işlenmesi gerekiyor. Ama desenler daha net ortaya çıkıyor. Fotoğraftaki piksel sayısı gibi.

Diğer etamin işlerime buradan, buradan ve buradan bakabilirsiniz.

Bahar gelince doğadaki bütün bitkiler yeniden canlanıyor, yeşeriyor, çiçek ve meyve vermeye hazırlanıyor ya ;
Bu evin saçak kenarındaki yağmur oluğunda biriken toz toprak içinde tohum da varmış ki bahara kayıtsız kalamamış. Oracıkta yeşermiş ve hayata tutunmuş.
Görünce fotoğrafını çekmeden duramadım. Bu minicik tohumdan almamız gereken dersler var diye düşündüm.